
Paletleme hakkında her şey: palet türleri, yükler ve lojistik optimizasyonu
Palet rafları lojistik ve depolamada olmazsa olmazdır. Paletler, malların elleçlenmesi ve dağıtımının verimliliğini artırarak taşımacılıkta temel bir rol oynar. Paletler,
Lojistik sektörüne yönelik 2025 çevre düzenlemeleri, sera gazı (GHG) emisyonlarını azaltmayı ve sürdürülebilirliği iyileştirmeyi hedefliyor.
Sektör, Avrupa Birliği (AB) çevre mevzuatının uygulamaya girmesiyle önemli bir dönüşüm geçiriyor.
Dikkat çeken tedbirler arasında, işletme maliyetlerine doğrudan etkisi olan AB ETS sistemi ve Akdeniz’in DRY Bölgesi’ne girmesi yer alıyor.
Bu düzenlemeler sera gazı (GHG) emisyonlarını azaltmayı ve daha sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi amaçlıyor; bu da doğrudan işletme maliyetlerini ve sektörün yapısını etkiliyor.
Aşağıda, 2025 yılında yürürlüğe girecek temel önlemleri ve bunların lojistik sektörünü nasıl etkileyeceğini inceliyoruz.
Lojistik sektöründe 2025 yılı çevre düzenlemeleri AB ETS sistemi ve Fuel EU Maritime yönetmeliklerinin uygulanması nedeniyle işletme maliyetlerini artırmaktadır.
Lojistik sektöründe 2025 çevre düzenlemelerine uyum sağlamak kapsamlı bir operasyon dönüşümü gerektiriyor.
Lojistik şirketlerinin rota optimizasyonu, biyoyakıt kullanımı, filo modernizasyonu ve izleme teknolojilerinin uygulanması gibi stratejileri benimsemesi gerekecek.
AB ETS (Emisyon Ticaret Sistemi), 2024 yılından itibaren şirketlerin gemilerin yaydığı CO₂’yi karşılamak için emisyon hakları satın almasını zorunlu kılıyor.
Avrupa limanları arasındaki yolculuklarda emisyonların yüzde 40’ının ödenmesiyle başlayan sistem, 2025’ten itibaren yüzde 70’e çıkarılacak. Şirketler 2026 yılına kadar emisyonlarının %100’ünü karşılamak zorunda.
Bu ilerici değişim, maliyetlerde önemli bir artışı temsil ediyor ve lojistik şirketlerinin operasyonlarını optimize etmeleri ve karbon ayak izlerini azaltmaları yönünde baskı yaratıyor.
Düzenlemelerin evrimini ve etkilerini daha iyi göstermek için, her aşamada temel gereksinimleri ve beklenen etkiyi içeren aşağıdaki zaman çizelgesi sunulmaktadır:
Yıl | Yönetmelikler | Temel Gereksinimler | Çevresel Hedefler | Beklenen Etki | Uyum Önlemleri |
---|---|---|---|---|---|
2024 | AB ETS | Avrupa içi seyahatlerde emisyon haklarının %40'ının ödenmesi. | 2020 yılına kıyasla deniz taşımacılığındaki CO₂ emisyonunu %10 oranında azaltmak. |
|
|
2025 |
AB ETS Yakıt AB Denizcilik |
|
Deniz yakıtlarının karbon yoğunluğunu azaltın ve yenilenebilir enerji kullanımını artırın. |
|
|
2025 (Mayıs) | KURU Bölge | Akdeniz'de Ultra Düşük Kükürtlü Yakıt Yağı'nın (ULSFO) zorunlu kullanımı. | Hava kalitesini iyileştirmek için kükürt emisyonlarını %80 oranında azaltın. |
|
|
2026 | AB ETS | Emisyon haklarının %100'ünün ödenmesi. | 2030 yılına kadar denizcilik sektöründen kaynaklanan toplam emisyonlarda %20 oranında azalma sağlamak. |
|
|
1 Ocak 2025’te yürürlüğe girecek AB Deniz Yakıtları Yönetmeliği, toplam tüketimin %9’una kadar biyoyakıt kullanımını zorunlu hale getirecek.
Bu zorunluluk, biyoyakıtların geleneksel fosil yakıtlardan genellikle daha pahalı olması nedeniyle işletme maliyetlerinde artış anlamına geliyor.
Ancak bu önlem aynı zamanda denizcilik sektöründe daha temiz ve daha sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımında yenilikçiliği de teşvik ediyor.
1 Mayıs 2025 tarihinden itibaren Akdeniz, KURU Bölge (Kükürt Emisyon Kontrol Alanı) olarak belirlenecektir.
Bu bölgelerde kükürt emisyonu sınırları daha da sıkılaştırılacak ve Ultra Düşük Kükürtlü Yakıt Yağı (ULSFO) gibi daha sürdürülebilir yakıtların kullanılması gerekecek.
Bu yakıtın konvansiyonel yakıtlara göre önemli ölçüde daha pahalı olması, bu bölgede faaliyet gösteren şirketler için önemli bir mali etki yaratacaktır.
Gemilerin enerji verimliliğini artırmak için uygulanan bir diğer araç ise CII’dir.
Bu gösterge, yük tonu ve seyahat edilen mesafe başına CO₂ emisyonlarını değerlendirerek gemilere yıllık bir derecelendirme atar.
Bu derecelendirmelere göre şirketlerin filolarının verimliliğini artırmaya yönelik adımlar atması gerekiyor; bu da daha verimli teknolojilere ve işletme uygulamalarına yatırım yapılmasını gerektiriyor.
Lojistik sektörü sürdürülebilirliğe doğru yolculuğunda yalnız değil. Otomotiv ve havacılık gibi diğer stratejik sektörler de sıkı çevre düzenlemelerine tabidir.
Bu düzenlemeler çeşitlilik gösterse de ortak bir hedefi hedefliyor: Operasyonların karbondan arındırılması ve daha sürdürülebilir modellere geçiş.
Lojistik sektöründe 2025 çevre düzenlemelerinin diğer sektörlere göre etkisi, fosil yakıtlara olan bağımlılığı nedeniyle özellikle yüksek.
Sektörler arasındaki ortak zorlukları ve temel farklılıkları daha iyi anlamak için aşağıdaki tabloda düzenlemelerin, maliyet etkilerinin ve gerekli uyum önlemlerinin karşılaştırması sunulmaktadır:
Sektör | Çevresel Düzenleme | İşletme Maliyetlerine Etkisi | Gerekli Uyarlamalar |
---|---|---|---|
Lojistik | AB ETS, Yakıt AB Denizcilik, KURU Bölge | %-40% artış |
|
Otomotiv | Euro 7 Standardı, Elektrikli Araçlara Geçiş | %-35% artış |
|
Hava | AB ETS (Avrupa İçi Uçuşlar), Corsia (Karbon Dengeleme ve Azaltma Planı) | %-40% artış |
|
2025 düzenlemeleri, Türkiye gibi AB dışındaki limanlar ile Avrupa limanları arasındaki yolculuklar ve Kanarya Adaları gibi en uç bölgeler için belirli muafiyetler ve düzenlemeler içeriyor.
Örneğin, AB ETS emisyon hakları Kanarya Adaları için 2030 yılına kadar muafiyetli olup, Türkiye ile olan güzergahlarda %50 oranında azaltılmaktadır.
Bu muafiyetler, sürdürülebilirliği farklı bölgelerin özgünlükleriyle dengeleme çabasını yansıtıyor.
Lojistik şirketleri de bu düzenlemelere uyum sağlamak için adımlar atmaya başladı.
Ana stratejiler şunlardır:
AB daha iddialı iklim hedeflerine doğru ilerledikçe çevre düzenlemeleri daha da sıkılaşacak.
Bu durum lojistik sektörü için önemli zorluklar yaratıyor ancak aynı zamanda yeni fırsatlar da yaratıyor.
Daha sürdürülebilir lojistiğe geçişi yönlendirme fırsatları.
JSV gibi şirketler kaynaklara ve teknolojilere önemli yatırımlar yaparak kendilerini verimli ve çevre dostu lojistik çözümlerinde lider konuma getirmişlerdir.
Çözüm
2025 yılı, daha sıkı çevre düzenlemelerinin yürürlüğe girmesiyle lojistik sektöründe bir dönüm noktası olacak.
Bu önlemler işletme maliyetlerinde artışa neden olsa da sektörde yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği de teşvik ediyor.
Rekabetçi kalabilmek için şirketlerin proaktif bir yaklaşım benimsemesi, temiz teknolojilere yatırım yapması ve düzenleyici gereklilikleri karşılamak için operasyonlarını optimize etmesi gerekiyor.
JSV 💚 Yeşile Geç
Palet rafları lojistik ve depolamada olmazsa olmazdır. Paletler, malların elleçlenmesi ve dağıtımının verimliliğini artırarak taşımacılıkta temel bir rol oynar. Paletler,
Bu konteynerin tüm avantajları var: geniş kapasite ve yüksek manevra kabiliyeti.